Suriye adında bir Ülke,Halep diye bir kent vardı...Halep...Bol süt veren keçileri ile bilinirdi.Zaten ''Halep'' süt veren demekti..
Meşhur sabunlarının yaydığı kokular sokakları kaplar,yumuşacık ipekli kumaşları dokunduğunuzda sizi şımartırdı.Altın çarşıları göz kamaştırır,kayşani taşından yapılan eserleri sizi bu kente hayran bırakırdı..Kim bilir belki de bu yüzdendi Aşık Emrah'ın sevdiğini Halep'te araması,Kerem'in Aslı'ya Halep'te tutulup,yanıp kül olması...
Türlü Medeniyetlere ev sahipliği yapmış,rızık aramak için ötelerden gelen kervanları doyurmuştun.Belki evladıma bundan sonra binbir gece masalı yerine bu masalı anlatacağım.Ben Halep'i bilerek büyüdüm lakin o Halep'i sadece bir masal kenti zannedecek!
Ah Halep! senden geriye zalimlerin işkence ederek,gözünü kırpmadan öldürdüğü çocukların çığlıkları kaldı.Biçare babaların,iffeti kirletilen hanımların ve beli bükülmüş yaşlıların ahı..
Ah Halep! Senden geriye toz bulutu,ekinleri talan edilmiş tarlalar,akan ve hiç dinmeyecek gözyaşı,kurumuş kan izleri,virane bir kent kaldı..
Ah Halep! zalimlerin zafer çığlıkları sadece sana değil,Gayretullah'ada dokunuyor.Masuma kasdedenleri bekleyen azab şiddetli ve ağır olacak amenna ve saddekna biliyoruz..Biliyor,sabrediyor ve dua ediyoruz zaferin İnananların olacağı büyük gün için!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder